باب: من لم
يظهر حزنه عند
المصيبة.
41. Musibetle Karşılaşan Kişinin, Üzüntüsünü Belli Etmemesi
-وقال
محمد بن كعب
القرظي: الجزع
القول السيء والظن
السيء، وقال
يعقوب عليه
السلام: {إنما
أشكو بثي
وحزني إلى
الله} /يوسف: 86/.
Muhammed İbn Ka'b el-Kurazî şöyle demiştir: Sabırsızlık
göstermek (sızlanmak) hem kötü söz hem de kötü zandır. Yakup aleyhisselam şöyle
demiştir: "Ben sadece gam ve kederimi Allah'a arz ediyorum.[Yusuf 86]
حدثنا
بشر بن الحكم:
حدثنا سفيان
بن عيينة:
أخبرنا إسحاق
بن عبد الله
بن أبي طلحة:
أنه سمع أنس
بن مالك رضي
الله عنه يقول:
اشتكى
ابن لأبي
طلحة، قال:
فمات وأبو
طلحة خارج،
فلما رأت
امرأته أنه قد
مات، هيأت
شيئا، ونحته
في جانب
البيت، فلما
جاء أبو طلحة
قال: كيف
الغلام؟ قالت:
قد هدأت نفسه،
وأرجو أن يكون
قد استراح.
وظن أبو طلحة
أنها صادقة.
قال: فبات،
فلما أصبح
اغتسل، فلما
أراد أن يخرج
أعلمته أنه قد
مات، فصلى مع
النبي صلى
الله عليه
وسلم، ثم أخبر
النبي صلى
الله عليه
وسلم بما كان
منهما، فقال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم: (لعل
الله أن يبارك
لكما في
ليلتكما).
قال
سفيان: فقال
رجل من
الأنصار:
فرأيت لهما تسعة
أولاد، كلهم
قد قرأ القرآن.
[-1301-] Enes İbn Malik r.a. şöyle demiştir: Ebu Talha'nın hasta bir oğlu
vardı. Ebu Talha evde yok iken vefat etti. Hanımı (Ümmü Süleym) oğlunun
öldüğünü görünce kocası için yemek hazırladı. Oğlunun cenazesini de evin bir
köşesine koydu. Ebu Talha gelince: "Çocuk nasıl?" diye sordu. Kadın:
"Çocuk sakinleşti, rahata kavuşmuş olmasını umarım" dedi. Ebu Talha
kadının doğru söylediğini zannetti. Geceleyin Ebu Talha ile Ümmü Süleym
birlikte oldular. Sabah olunca Ebu Talha yıkandı. Ev'den çıkmak istediğinde
Ümmü Süleym ona çocuğun öldüğünü haber verdi. Ebu Talha Nebi Sallallahu Aleyhi
ve Sellem ile namaz kıldıktan sonra aralarında geçen hadiseyi ona anlattı.
Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: "Umarım ki Allah bu
gecenizi sizin için mübarek kılar."
Süfyan şöyle dedi: Ensar'dan bir adam şöyle dedi: Ben Ebu Talha
ile Ümmü Süleym'in o gece doğan çocuğunun (Abdullah'ın) tam dokuz çocuğu
olduğunu gördüm. Hepsi de Kur'an okurlardı.
Tekrar: 5470
AÇIKLAMA: Konu başlığındaki
"kötü söz"den kasıt, genellikle kişiyi üzen söz, "kötü
zan"dan kasıt İse, başına bir musibet gelen kişinin Allah'ın dünyada kendisine
elinden gidenden daha yararlısını vereceğine dair umudu kaybetmesi, ümitsiz
olmasıdır. Yahut da onun vermeyi vaad ettiği sevabı uzak görmektir.
Bu hadiste öldüğü belirtilen çocuğun adı Ebu Umeyr'dir. Nitekim
Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem onunla şakalaşır ve Nuğeyr diye adlandırılan
bir kuşu olduğu için ona "Ebu Umeyr! Ne yaptı Nuğeyr?" diye
takılırdı.
Yukarıda "yemek hazırladı" diye tercüme ettiğimiz
yerin anlamı Kirmanî'ye göredir. Diğer bir görüşe göre ise kadın kendisini
kocası için süslemek suretiyle hazırlanmıştır. Ben (İbn Hacer) derim ki:
Doğrusu kadının çocuğu yıkamak ve kefenlemek suretiyle hazırlamasıdır. Nitekim
diğer rivayetlerde bu açık olarak ifade edilmektedir. Ebu Davud et-Tayalisî'nin
hocalarından, onların da Sabit'ten rivayeti şöyledir: "Ümmü Süleym çocuğu
hazırladı." Ammare İbn Zazan'ın Sabit'ten rivayeti şöyledir: "Çocuk
ölünce annesi Ümmü Süleym kalkıp çocuğu yıkadı, kefenledi, güzel koku sürdü
sonra üzerini örttü."
Ümmü Süleym "Çocuk sakinleşti" demiştir. Çünkü çocuk
ölünce hastalığın verdiği elem dolayısıyla feryadlar bitmiş ve çocuk huzura
kavuşmuştur. Ümmü Süleym mecazen "sakinleşti" deyince babası da
çocuğun hastalığının iyileştiğini zannetmiştir.
Ümmü Süleym edebe riayet ederek kesin bir ifade kullanmaksızm
"rahata kavuşmuş olmasını umarım" demiştir. Diğer bir ihtimale göre o
çocuklara azap edilmeyeceğini bilmediği için böyle söylemiş, dünyanın
sıkıntılarından kurtulan çocuğunun durumunu Allah'a havale etmiştir.
"Ebu Talha onun doğru söylediğini zannetti" sözü onun
bu sözden kendi anladığı şeyi kasdettiğini düşündü anlamına gelir. Normalde
Ümmü Süleym zaten doğruyu söylüyordu. (Fakat sözünde mecaz ve tevriye yaptı).
Müslim'de yer aldığına göre Süleyman İbnü'l-Muğîre'nin Sabit'ten
rivayetinde şu fazlalık vardır: Ebu Talha evden çıkmak isteyince, Ümmü Süleym
eşine "Ey Ebu Talha, bir kimse bir ev halkına bir şeyi ödünç verse, daha
sonra bunu geri isteseler, ev halkının buna engel olma hakları var mıdır?"
diye sordu. Ebu Talha "Hayır" deyince Ümmü Süleym: "O halde
başın sağolsun, oğlun öldü. Öyleyse sen de isyan etme! Sabrederek mükafatını
Allah'tan bekle." dedi. Ebu Talha sinirlenerek şöyle dedi: "Benimle
birlikte oldun, sonra da bana oğlumun öldüğünü söylüyorsun!"
Hadisten Çıkan
Sonuçlar Ümmü Süleym'in bu olayından çıkan diğer bazı sonuçlar şöyledir:
1- Gücü yeten kişinin ruhsatı terk ederek daha zor olan şeyi
yapması caizdir.
2- Musibetlere uğrayanları tesellî etmek güzel bir davranıştır.
3- Kadının kocası için süslenmesi caizdir.
4- Kadın’ın kocası ile birlikte olmak için tarizde bulunması
caizdir.
5- Kadının salih amel işlemek için çaba göstermesi güzel bir
davranıştır.
6- Zaruret gerektirdiği zaman başka anlama da gelebilecek
ifadeler kullanmak (tariz yollu anlatımda bulunmak) meşrudur. Bunun caiz
olmasının şartı bir Müslüman’ın hakkını iptal etmemesidir. Ümmü Süleym'in bunu
yapmasının sebebi, onun Allah'ın emrine olan sabır ve aşırı teslimiyeti,
Allah'ın elinden aldığının yerine başkasını vereceğine güvenmesidir. Çünkü Ebu
Talha, çocuğun öldügünü baştan bilseydi Ümmü Süleym amacına kavuşamayacaktı.
Allah, kadının niyetinin doğruluğunu bildiğinden onu dileğine kavuşturdu, ona
hayırlı evlatlar ihsan etti.
7- Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in duası makbuldür,
8- Bir şeyi kaybeden kimseye Allah ondan daha hayırlısını verir.
9- Ümmü Süleym'in soğukkanlılık, İsabetli düşünce ve azim gücüne
sahip bir kadın sahabi olduğu görülmektedir.
Cihad bölümünde Ümmü Süleym'in, kadınların çoğunun yapmadığı;
savaşlara katılma, mücahitlere hizmet etme gibi İşler gördüğüne dair hadis
ileride gelecektir.[2880 nolu hadis]